şansını mı denemek istiyorsun? öyleyse, rastgele bir yazıyı okumaya ne dersin?

Zamanın herkes için aynı şekilde aktığını söyleyebilir miyiz?   "Takvim düzeni herkes için aynı olsa da, zaman herkesin içinde başka ilerler" kimin söylediğini bilmiyorum ama bu söze fazlasıyla katılıyorum. Yaşadığımız her şey, hayatın akışında bizi bambaşka birine dönüştürüyor. Acılarımız, sevinçlerimiz, kayıplarımız, kazançlarımız… Derken zamanın içinde yoğruluyor, değişiyoruz. Ama bazen de zaman, sanki hepimize farklı oyunlar oynuyor; aynı an içinde birileri kahkahalar atarken, bir başkası derin bir sessizliğe gömülebiliyor.  "Olmaz" dediğimiz şeyler oluyor, "Yapmam" dediğimiz şeyleri yaparken buluyoruz kendimizi. Bir an neşeyle dolarken, bir başka an içimize oturan bir taş gibi hissizleşiyoruz. En acısı da ne biliyor musunuz? İçimizde yaşadıklarımızı bizden başka kimse bilmiyor. Yüzümüzde bir maske, hayatın içinde dolaşıyoruz. Peki, tepkisizleşmek bir savunma mekanizması mı, yoksa insanın içten içe çürümesi mi?  


devamını oku>>

"Muhteşem Gatsby"yi yeni bitirdim ve bence bu, klasik "zengin kız fakir oğlan" hikayesinin daha lüks, daha parıltılı ve daha dramatik bir versiyonu. Hani o hepimizin bir şekilde denk geldiği senaryolar vardır ya: fakir oğlan zengin kıza aşık olur, yollarına türlü engeller çıkar... İşte buradaki fark şu: Gatsby’nin hikayesi helikopter pistleri, dev malikaneler ve görkemli partilerle süslenmiş.  Ama sonuç yine hüsran!  :_)

Jay Gatsby, gözümüzün önünde modern bir masal kahramanı gibi çiziliyor. Zenginliğini, koca bir “Daisy’ye ulaşabilme çabası” üzerine kurmuş. Tüm o şatafatlı partiler, renkli ışıklar, en son moda kıyafetler... Sanki her biri “Bak Daisy, her şey senin için!” diye bağırıyor. Ama Daisy, zengin koca kontenjanını çoktan doldurmuş bile.:_) Üstelik bu kontenjandaki şahıs, Tom Buchanan. Nefret etmesi kolay ama her fırsatta kazanan bir tip.  


devamını oku>>

 
Ziptime