devamını oku>>
devamını oku>>
Hayatta bazen öyle insanlarla karşılaşıyorsun ki, doğalarıyla yüzleşmek seni yoruyor. İş hayatında, mantığınla anlatamayacağın kadar garip durumlara düşüyorsun mesela. Gerçekleri defalarca gözlerinin içine sokuyorsun, ama cahil cesaretiyle konuşmaya devam eden insanlar var. Haklı olman önemli değil; onların kendilerini haklı sanması yeterli. Başlarda kızıyorsun, öfkeleniyorsun, “Bu insanlar nasıl böyle olabilir?” diyorsun. Ama sonra anlıyorsun ki, sorun onların doğasında. İnsanın cahilliği bilgiyle, basiretsizliği deneyimle değişebilir belki, ama kimi insan değişmek istemez.
devamını oku>>
Son yıllarda “kaliteli insan” denince akla ilk gelen, üzerimizde taşıdığımız markalar, taktığımız saatler ya da arabamızın modeli oldu. Kısacası, insanın değeri "para" ile ölçülür hale geldi. Ancak bu gerçekten doğru bir ölçüt mü? Hazreti Mevlana’ya atfedilen “İnsan, kıyafetiyle karşılanır, karakteriyle uğurlanır” sözü, bu konuda çok gerçekçi bir bakış açısı sunuyor. İnsan, kendini birey olarak topluma kabul ettirirken statüsünden, pahalı çantasından ya da arabasından bağımsız değerlendirilmeli. Ne yazık ki başka bir yanılsama da burada devreye giriyor: Bu statü sembollerini satın aldığımızda, onların mutluluk kaynağı olacağını düşünmek.
devamını oku>>