Ve bir gün büyüdük birden.Ya da siz büyümemizi istediniz.hâlbuki hiç birimizin tercihi olamazdı bu çirkef dünya da büyük bir adam olmak.seviyorduk çocukluğumuzu ölesine...
çocukken bir futbol topuna sahip olmaktı bizim için en büyük olay.o topun peşinde çayırda, çimende amaçsızca koşmak tarifsiz bir mutluluktu.Üstümüzde çimen lekesi,toz toprak tertemizdik aslında,hiç kirlenmemiştik bugünkü kadar.bir futbol topu etrafında farklı renkler de farklı aksanlarda sevebilmiştik birbirimizi hiç nefret duymadan.
Meyve bahçelerinden meyve aşırmak en iyi aksiyon sahnelerinde göremeyeceğiniz bir heyecandı. deli yusufun bahçesinde çifteli ateş alırken bile birbirimizi kollardık bakışlarımızla.Adrenalinimizi alıp büyük sevinçle uzaklaştığımız bahçeden yorgun olarak dönmemiz , evde yiyeceğimiz fırçayı , anne terliğini asla engellemezdi.
Biz ne kadar aşırmak desekde çalmak günahdı ve allah baba hırsızlığı yasaklamıştı ! Aceba bu yüzyılda kuralda bir değişiklik mi oldu da bizim haberimiz olmadı ?
Mutluluktu en büyüğünden dedenin dizinde "asmalarda üzüm var, yosmalar da gözüm var,biraz daha büyüsem çapkınlıkta gözüm var!" dizlerini birlikte söylemek.Naifdi herşey.Yosmaya güzel kadın dendiği yıllardı.Şimdi nasıl adamlar,kadınlar olduk hiç sormayın gitsin.
Kimseyi ayırmadan oynadığımız oyunlardı en büyük muhabbetimiz.Bilmezdik ötekileştirmeyi.Bakmazdık rengine,diline.Nihayetinde arkadaştık,bazen aşıkdık,utangaçtık.Ama hepimiz çoçuktuk işte nihayetinde altı üstü bir çikolataya tavdık.
"Büyüdükçe insanlar akıllanır" derdi dedem(Sanırım kendi devrinin insanlarına bakarak), çocuk akıllarımızı özlüyorum.Nefretsiz,ayrımsız tertemiz çocuk akıllarımızı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder