2 haftadır zorunlu olarak evde olmak...Kendi planlarımızın ansızın çöp olması...
İnsanın belirli bir müddet sonra ne yapacağını şaşırdığı, sadece zaman mefhumunu yitirmesi değil, konu sevdiklerine geldiğinde her şeyin ansızın paronaya dönüşmesi...
Görmediğin, yeterince bilmediğin bir varlık ile savaşmak...
El birliğiyle gözümüzü yumduğumuz her şeyin intikamını alan bir canavar. Çocukluk hikayelerinde hayallerimizi çalan canavar gibi. Ondan kurtulmak kolaydı. kafamızı yorganın altına sokunca gidiyordu. o yorganın altına gömdüğümüz korkumuzu şimdi nereye gömeceğiz bilmiyorum. İnsan kendisine bir şey olmasından çok birine zarar veririm derdine düşüyor. İnsan diyorum dikkat edin!
Her gün yaşadığımız gündelik telaşları, saçma insan yüzlerini bir gün özlerim desem kendime gülerdim. İnsan toplumun bir parçası iken kendini iyi hissediyor sanırım. Kaygılarına, mutluluklarına ve hüzünlerine taraftar arıyor. Şimdi tek ortak paydamız olan kaygılarımız ile baş etmeye çalışıyoruz. Bu kaygıyı da tüm toplum duymuyor. Aptallar mutlu yaşar!
Hepimizin istediği evden çalışma, zorunlu olunca ne kadar tatsız geliyor insana. havanın güzel olduğu gün Hz.Ademi daha iyi anlıyorum. İnsanın yasak olanı sevme isteği hiç bitmiyor sanırım. Tabi biz evimizde kendi hezeyanlarımız ile uğraşırken zorunlu olarak çalışan insanlar var. Mesela sürekli döverek teşekkür ettiğimiz Sağlık çalışanları, Yağma yaptığımız! marketler, fırınlar vb. yerler. Dünyanın adil bir yer olmadığının bir kanıtı daha. Ne kadar teşekkür etsek az sanırım ismini bilmediğimiz binlerce kahramana.Sınıf ayrımının olmadığı virüs'ün zengin-fakir, genç-yaşlı gözetmeksizin herkesi hedef aldığı söyleniyor. Fakat fabrikalarda, madenlerde insanlar hala çalışmak zorunda kalıyor, zenginler ise keyfe keder coruna testleri yapabiliyorlar.
Gençlerimiz umursamaz, yaşlılarımız ise vurdum duymaz. Birine zararı dokunacağı halde bu umarsızlık! Ne desem bilmiyorum. Bu virüsü salgını da geçip gidecek elbet ama bu topraklardaki bu cahillik ne zaman bitecek meçhul!
Bu kadar olumsuzluktan sonra olumlu bir şeyler olmalı diyorsunuz biliyorum. Var aslında! doğanın kendini yenilemesine izin vermiş oluyoruz. En azından dünyadan gelen ilk veriler. elimizle bozduğumuzu doğa canımız ile geri koyuyor...
Genel olarak hep anlık yaşıyoruz. Yaşadığımız coğrafya yadan mı bilmiyorum ama negatif bir hayat yaşıyoruz. Bu sebeple anların da kıymetini bilmiyoruz. Bir şekilde hayata pozitif bakmayı öğrenmemiz gerekecek. Belki bu süreç bunu tetikler ve elimizdekilerin kıymetini bilir hale geliriz.
Tabi diyeceksiniz bileceğiz de plan yapacağız da ne olacak. Plan yapsak da hayatın buna müsade etmediğini görüyoruz. Ama hayatımızı daha kaliteli ve pozitif yaşama şansımız var. Bunu neden tepelim ki?
Şimdilik sağlıcakla kalın.. Evde Kalın!!!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder