Geçenlerde Nelson Mandela'nın hayatı ile alakalı bir belgesel izlemiştim.Taktire şayan bir dava adamı diye düşünürken.Mandela hakkında yazmalıyım dedim.Tam yazıya başlarken bosna ile alakalı yazım gözüme ilişti.Alija izetbegovic'i yazmadan mandela yı yazmamam gerektiğine karar verdim.
inandıklarını,düşündüklerini sonuna kadar savunan,ağızlarından çıkan her kelimeyi kendi hayatlarına tatbik eden, uğranda ölüm olsada davası uğrana koşarak ölüme giden insaların bu hayatta ayrı bir yerleri olduğuna inanıyorum.Bunlardan biride rahmetli Alija izetbegovic.
Alija izetbegovic'in hayatı her dava adamının ki gibi zor ve çetin geçmiştir.1925 yılında bosansaski samac'ta doğan Alija 16 yaşında müslüman öğrenciler tarafından kurulan "Mladi Musliman"(Genç Müslümanlar) adlı teşkilata üye olmuştur. Teşkilatın kurulmasının amacı Osmanlının Bosna topraklarından çekildiğinden beri müslümanların gördüğü eziyete karşı direnmekti.
2. Dünya savaşı sonrası iç savaşda birbirlerini katleden slavların komünizim tutkalı ile birbirlerine yapıştırılmaya çalışılmıştı.1949-1950 yıllar müslümanlar için zulüm ve baskıdan başka bir şey ifade etmez hale gelmişti.Yugoslavya içinde 756 cami yıkıldı ya da işlevini yiterecek hale geldi.Komünizm rejimi genç müslümanlar üyesi bir çok kişiyi tutaklattı.Bunların arasında alija izetbegovic de vardı.Alija 5 yıl hapiste yattı.Aslında hapis mükafat gibi olmuştu çünkü daha sonra Alija tutuklandığı için onun yerine geçen ve Genç müslümanlar teşkilatında lider konumunda bulunan 4 kişi daha tutuklanarak idam edildi.
Alija 3 yıl okuduğu ziraat fakültesini bırakarak 1954 te hukuk fakültesine başladı.Bu zamanda halide hanımla evliliğinden sabina,leyla ve bekir adlı çocukları oldu.
Komünizim rejiminin devamı olarak Titonun yugoslavyası'nın ilk adımları atılmıştı.Tito müslümanlardan da destek almak için din özgürlüğü yalanını ortaya atmış ama daha sonra rejimi müslümanlara baskıdan başka bir şey sunmamıştı.
Tito yugoslavyasında baskı ve şiddet artsada alija inandığı davadan geri adım atmamış, tutukluluk dan sonrada genç müslümanlarda görevine devam etmiş islamiyet üzerine yazılar yazmıştır..1983 yılında yazdığı "islam manifestosu"(1970 yılında da aynı adla bir kitabı yayınlanmıştı) çok büyük bir yankı yaptı. Bunun sonucunda da 1983 yılında 4 aylık hücre hapsinden sonra çıkartıldığı mahkemede "Rejimi değiştirmeye çalışmak ve islam milleyetçiliği" iddiasıyla dava açıldı.Alija savunmasının sonunda "islam iyi ve asil olmanın sembolüdür" desede şok bir kararla 14 yıl mahkumiyet cezası aldı.Daha sonra üst mahkeme tarafından cezası 11 yıla indirildi.1988 yılında çıkan bir afla 5 hapis yattıktan sonra serbest bırakıldı.Hapiste yattığı yıllar boyunca yeni fikirler üretmeye ve yıllarını verdiği "Doğu ve Batı arasında İslam" adlı meşhur kitabı yayımlandı.
Alija izetbegovic hapisten çıktığında komünist rejimler de çökmek üzereydi.Yogoslavya'da da bağımsızlık yanlısı fikirler ortaya çıkmıştı.
Bosna-hersek özerk cumhuriyetinde 5 aralık 1990 yılında yapılan seçimle Alija izetbegovic cumhurbaşkanı seçilmiş, kendi kurduğu partide(Demokratik Eylem partisi) parlamento da 86 milletvekili ile temsil hakkı kazanmıştır.
1992 yılında bosna-hersek'in refarandumla bağımsızlığını ilan etmesinden sonra(%62,8) sırplar bosna-hersek'e saldırdı ve katliama başladı.Slovenya ,hırvatistan gibi toplulukların bağımsızlık mücadelesine destek veren Avrupa ve ABD müslüman bosna-hersek halkına sırt çevirdi.
Sırplar bosna-hersekim önemli şehirlerini işgal ettiler.İşgal ettikleri yerlerde hem yıkım hem katliam yapıyorlardı.1994'de iç savaşın bilançosu 250 bin can 1 milyonun üzerinde göçmen olmuştu.
Avrupanın en büyük ordularından biri olan yugoslavya federal cumhuriyet ordusu sırp çetniklerle birlikte silahsız bosna halkını sistemli olarak yok etmesine tüm dünya gibi malesef bizlerde sessiz kaldık.Gönüllü insanlar dışında ne ülke olarak ne insan olarak dur diyebildik.
Bosna direnişi başladığında soykırıma sessiz kalan dünya boşnakların sırp şehirlerine girmesinden sonra Dayton anlaşmasını imzalaması için Alija izetbegovic baskı altına aldı.Özellikle ABD bastırmasıyla Alija izetbegovic bosna-hersek üç parçaya bölen ve boşnakların seçimlerdeki ağırlığını azaltan antlaşmayı imzalamak zorunda kalmıştır.İmzayı atarken "Bu adil bir barış olmayabilir;fakat süren bir savaştan daha iyidir" sözüyle barışı getirmeye ne kadar istekli olduğunu gözler önüne sermiştir.Antlaşma sonunda daytondan dönerken şu açıklamayı yapmıştır "uzun hayatım boyunca çok iş yaptım.çukur kazdım,harç taşıdım,avukatlık yaptım ancak bugüne kadarki en zor işim dayton'daki anlaşma masasına oturmaktı.Muzaffer bir komutan olarak anılmak değil,makul bir anlaşmayla ülkesine dönme niyetinde olan bir liderdim" .
Barış antlaşmasından sonra 8 yıl boyunca yaptığı cumhurbaşkanlığını sağlık sorunları nedeniyle bıraktı.ülkesinin bağımsızlığını görmüş kendi deyimi ile görevini tamamlamıştı.19 Ekim 2003'de yorgun kalbine yenik düşerek sevgiliye kavuştu.
yüzü gibi aydınlık bir hayatı vardı.Yaşamı karanlıklar içinde geçse de inandığı dava uğruna dimdik duran inatçı bir adam Avrupa'nın karanlığına bir ışık yaktı.İlk önce dava adamı olmayı öğretti sonra insan olmayı.Koltuk sevdalısı olmadı her şeyi halkı ve inandığı değerler için yaptı.Ve insanları sevdi,koşulsuz,nefretsiz...
Allah mekanını cennet eylesin...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder