şansını mı denemek istiyorsun? öyleyse, rastgele bir yazıyı okumaya ne dersin?

Aylak Adam


"Dünyada hepimiz sallantılı, korkuluksuz bir köprüde yürür gibiyiz. Tutunacak bir şey olmadı mı insan yuvarlanır. Tramvaydaki tutamaklar gibi. Uzanır tutunurlar. Kim zenginliğine tutunur; kimi müdürlüğüne; kimi işine; sanatına. Çocuklarına tutunanlar vardır. Herkes kendi tutmağının en iyi, en yüksek olduğuna inanır. Gülünçlüğünü fark etmez. Kağızman köylerinden birinde bir çift öküzüne tutunan bir adam tanıdım. Öküzleri besiliydi , pırıl pırıldı. Herkesin, “- Veli ağanın öküzleri gibi öküz, yoktur, ” demesini isterdi. Daha gülünçleri de vardır. Ben, toplumdaki değerlerin ikiyüzlülüğünü, sahteliğini, gülünçlüğünü göreli beri, gülünç olmayan tek tutamağı arıyorum: Gerçek sevgiyi! Bir kadın. Birbirimize yeteceğimiz, benimle birlik düşünen, duyan, seven bir kadın!"

Diyor Yusuf Atılgan abimiz...


devamını oku>>

Çanakkale 1915

"O, rükû olmasa, dünyada eğilmez başlar,
Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilal uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşümüş asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk anlı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi..."

Dizeleri ile büyük şair Mehmet Akif Ersoy "Çanakkale şehitlerine" adlı,  eşsiz eserinde  Çanakkale şehitlerinin   erişilmez cesaretinden, imanından ve vatan sevgisinden bahsediyor. Şiiri öğrendiğim günden bu yana sanki Çanakkale ruhu bundan daha güzel dizelere dökülemezdi gibi geliyor. Her okuduğumda bir tuhaf hüzün kaplıyor içimi. Yaşananlara, fedakarlıklara, genceçik canlara, kınalı mehmetlere ve sayısız yetim, dul kadının, ananın hüznü çüküyor birden.Bugünleri anlamak için biraz o günlere bakmak gerekiyor sanırım.


devamını oku>>

Online saldırıların tarihçesi

Video da türkçe dil seçeneğini seçerek alt yazı ile birlikte izleme şansınız var.


devamını oku>>

AYAZ

"Gün olur  parmaklarım klavye tuşları üzerinde ilk denemem için ağır ağır yolunu alır."


Hayatının en güzel zamanıydı, çektiği havanın temizliği ciğerlerini yakarken,  çocukluğunda koyun peşinde gezdiği yeşil dağlar aklına geldi Ayaz'ın. Az beslenmekten olsa gerek zayıf çelimsiz bir yapıdaydı. Kısacık saçları, toprak rengi teni ve kahverengi gözleri ile Anadolu kokuyordu buram buram. Şimdi sarp kayalıklarda bir şeylerden, birilerinden saklanarak yolunu bulmaya, avcı iken av olmamaya çalışıyordu.


devamını oku>>

 
Ziptime